• 17 March 2023
  • 192
  • 0
Counseling
Dil ve Edebiyat Öğretiminde Sanatsal Uyaranlar

Dil, insanların duygu ve düşüncelerini anlatmak, birbirleriyle iletişim kurmak amacıyla kullandıkları sesli ya da yazılı göstergeler dizgesidir (Bilgin, 2006). Anadili ise, başlangıçta anneden ve yakın aile çevresinden, sonra da ilişkide bulunulan çevrelerden öğrenilen ve bireylerin bir toplumla en güçlü bağlarını oluşturan dil biçiminde tanımlanmaktadır (Vardar, 1980; Aksan, 1998). Dilin taşıdığı bu büyük önem, anadili öğretiminin kişinin gelişimi için ne denli değerli olduğunu göstermektedir. Dil eğitiminin temel amacı ise, kişilerin düşünme ve iletişim becerilerini geliştirmektir (Kavcar, 1999). Sever (2004, 2006, 2008)’e göre, dil ve edebiyat öğretimi süreci, demokratik toplumun gereksinim duyduğu, anlama ve anlatma becerilerini geliştirmeye dönük bir sorumluluk üstlenecek biçimde düzenlenmelidir. Bu doğrultuda dil ve edebiyat öğretiminin temel amacının, okuma kültürü edinmiş, düşünen, duyarlı bireyler yetiştirmek olduğu belirtilmektedir.

Dil ve Edebiyat Öğretimi Uygulamaları Anadili öğretimi, ilköğretim süreciyle başlayan okul türü öğrenmede bütün derslerin başarısını etkileyen bir süreçtir. Bu süreçte, öğrencilerin dilsel becerilerini geliştirmeye dönük uygulamalardan yararlanılır. Uygulamalarda, öğretimin temel gereçleri olan öğretici ve yazınsal nitelikli metinler kullanılır. Bu metinler belirlenirken de öğrencilere sadece bilgi edindirme uğraşı içinde olmak yerine, onları sanatçı duyarlığıyla oluşturulmuş, anadilinin anlatım gücünü 1 Doğan Güldenoğlu, B. N. (2015). Dil ve Edebiyat Öğretiminde Sanatsal Uyaranlar. Öğretmen Dünyası, 36(428), 23-26. yansıtan çeşitli türlerle buluşturma anlayışı öncelenmelidir. Kısaca, öğretmenler Türkçe öğretiminde tek kaynak olarak görülen ders kitabıyla yetinmek yerine, sanatçılar tarafından çocuklar için kurgulanmış, nitelikli yapıtları da işe koşmalıdır (Sever, 2011b: 169-191). Çocukların dil ve anlam evrenine uygun, onların ilgi ve gereksinimlerine seslenen metinlerin kullanılmasıyla çocuğun Türkçenin yazım ve noktalama kurallarını, anlam inceliklerini sezmesi için de uygun bir ortam yaratılabilir. Ayrıca çocukta anadili sevgisi ve duyarlığı da bu metinler yoluyla oluşturulabilir. İlkokullarda yer alan Türkçe dersinin amaçları ise, çocukların anlama, anlatma becerileriyle, dilbilgisi kazanımını geliştirmek, onların sözcük dağarcıklarını zenginleştirip anadillerini doğru ve etkili bir biçimde kullanma becerisini edinmelerini ve öğrencilere dil bilincinin/sevgisinin kazandırılması biçiminde özetlenebilir (Kavcar vd., 2005; Öz, 2001). Türkçe programının belirtilen amaçlarına ulaşabilmesi için eğitim ve öğretim ortamlarında kullanılacak araçların niteliği de amaca uygun olmalıdır. Bu amaçlara uygun olarak bireyin dil bilinci ve duyarlığı edinebilmesi için öğretim ortamlarında kullanılan ders kitaplarındaki metinlerin özenli bir biçimde seçilmesi ve resimlenmesi gerekmektedir. Türkçe öğretiminde, öğrencilerin ilgi, gereksinim ve dil düzeylerine uygun olarak seçilen nitelikli metinler, onların duygu ve düşünce eğitiminde önemli sorumluluklar üstlenir. Çocukların okudukları yazınsal metinlerin iletilerini anlamaya ve anlatmaya dönük her çabası duygu ve düşünce ürettikleri bir süreçtir (Sever, 2006, 2008). Aslan’a göre (2007) yaygın olarak kullanılan öğretim aracı ders kitabıdır fakat Türkçe öğretiminin en önemli aracı; Türkçenin sözvarlığını ve anlatım olanaklarını yansıtan, çocuğun ilgi alanına uygun bir biçimde düzenlenmiş yazınsal nitelikli metinlerdir. Çocuğun dil ve anlam evrenine uygun yazınsal nitelikli metinlerin yanında öğrencilere duyma, düşünme sorumluluğu verebilecek, onlarda duygu ve düşüncelerini paylaşmaya istek uyandırabilecek sanatsal nitelikli görsel ve işitsel uyaranlar da dil ve edebiyat öğretiminde işe koşulmalıdır.

Dil ve edebiyat öğretimi ortamlarında, öğrencilerin yazınsal nitelikli metinlerin yanında diğer sanatsal uyaranlarla buluşturulması, onlara yaşam ve insan gerçekliğinin sezdirilmesi için önemli bir süreçtir ayrıca bu yolla bireyin sanatsal ve kültürel etkinliklerden etkili biçimde yararlanma alışkanlığını da edinebileceği, duyu algılarını ve düş gücünü geliştirebileceği, düşünme yetilerinin devindirilmesiyle de demokratik kültürü kazanabileceği belirtilebilir.


It might interest you!