• 04 November 2022
  • 285
  • 0
Counseling
Çocukluk Korkuları Nelerdir?

"Çocuğum her şeyden korkuyor”, “Ben yanında olmadığımda tek başına bir şey yapamıyor” gibi düşünceler sizlere tanıdık gelmiştir.

Unutmayalım ki gelişim döneminin getirdiği özelliklerle birlikte her çocuk bir şeylerden korkabilir. Korku yalnızca çocuğun değil, yetişkinlerin de yaşadığı bir duyguyken; bilişsel beceri gelişiminin devam ettiği erken çocukluk döneminde yaşanması çok daha olasıdır. Korku unsurları yaşa göre değişiklik gösterse de bu duygunun yaşanması beklendik bir durumdur.

Çocuklarda duygusal gelişim, korku da dâhil olmak üzere tüm duyguları keşfetmek ve deneyimlemek anlamına gelir. Çocuğun bu duyguyu yaşaması her ne kadar onun için rahatsız edici olsa da onları zor durumlardan kurtarmaya, bir bakıma hayatında yaşayabileceği zorluklarla baş etme becerilerini de geliştirmeye yönelik olan önemli bir süreçtir.

Çocukluk dönemi korkuları; yalnızca çocuk açısından değil, bazı durumlarda ebeveyn olarak sizleri de zorlayabilmektedir. Her ne kadar başa çıkmak zor olsa da korkunun aslında çocuklara eleştirel düşünme becerilerini, içgüdülerini ve dikkatli olma becerilerini geliştirmelerinde yardımcı olmak gibi olumlu faydaları vardır. Çocuğun gelişim döneminde yaşayabileceği bu duygu değişimlerinin farkında olmak, yaşadığı duyguları kabul edebilmek, anlaşıldığını hissettirmek baş etme becerisini geliştirmede çok faydalı olmaktadır.

Burada dikkat edilmesi gereken nokta çocuğun korkusunu ne kadar sıklıkta, şiddette ve yoğunlukta yaşadığıdır. Birçok durumda olduğu gibi korku da belirli ölçüde hissedildiğinde normal olarak karşılanır.

Çocukların en yaygın yaşadıkları korkular ebeveynlerinden ayrılma, yalnız kalamama, hayali karakterler, okul korkusu, gök gürültüsü, canavarlar, hayvanlar, ölüm, karanlık vb. korkulardır.

Erken çocukluk dönemine baktığımızda yaygın olarak görülen korkulardan biri ayrılma korkusudur. Bu dönemde çocuk, bakım veren kişiye karşı bir bağlanma yaşamaktadır. Kurulan sağlıklı iletişimle birlikte çevresine karşı da güven duygusunu kazanmaya başlar. Fakat bu dönemde destek sağlanamadığında veya ihtiyacı yeterli düzeyde karşılanamadığında çevresinde olan biten durumlara ve bireylere karşı güvensizlik duygusu hissetmeye başlar.

Ebeveynin kendi korkularıyla baş edebilme becerisi, çocuğun da bu korkularla yüzleşmesi, sorun çözme ve baş etme becerisini geliştirmesine doğrudan etki etmektedir. İlerleyen yaşlarda ise çocukların soyut düşünme becerisi gelişmeye devam ettiğinden dolayı hayal ile gerçek arasındaki ayrımı yeterince kavrayamadıklarından gerçeklikten uzak korkular yaşadıkları da yaygın olarak görülebilir.

2-6 yaş arası dönem, korkuların yoğun olarak görüldüğü dönemdir.

Hayal ürünü şeylerden korkmaları en çok bu dönemde görülebilmektedir. Tek başına tuvalete gittiğinde başına bir şey geleceğini düşünmek, yalnız uyuyamamak, canavarların veya hırsızın geleceğini düşünmek gibi korkular geliştirebilmektedirler.

6 yaşından itibaren görülen çocukluk korkuları ise sevdiklerini ve aile bireylerini kaybetme, arkadaşları tarafından dışlanma veya istenmeme, yalnız kalma, kaza, doğaüstü varlıklar gibi korkular olabilmektedir.

Anne baba tutumlarının çocukluk dönemi korkularının oluşumunda önemli bir etkisinin olduğundan söz etmiştik.

Peki, sizler bu konuda çocuğunuza nasıl destek olabilirsiniz?

Anne baba olarak sizlerin uygulaması gereken en temel yaklaşım çocuğunuzun duygularını anlatmasına ortam hazırlayan, onu dinleyen, yaşadığı duruma karşı saygı gösteren bir duruş içinde olmaktır. Biliyoruz ki bastırılmış ve ifade edilmemiş her duygu ilerleyen zamanda çok daha yoğun ve yıkıcı bir şekilde karşımıza çıkabilmektedir. Duygularıyla yüzleşmesini sağlayan bir yaklaşım çocuğun sorun çözme becerisini geliştirmekle birlikte özgüven oluşumunu da destekler. Öte yandan, "Bunda korkulacak ne var, sen artık büyüdün" gibi sözler çocuğun korkusuyla baş başa kalmasını ve durumun yoğun bir kaygıya dönüşmesine sebep olabilmektedir.

Siz anne babalara önerimiz; çocuklarımıza birey olduğunu hissettirelim, duygularını önemseyelim, onları dinleyelim. Fakat korkuları çok uzun sürüyorsa, gelişimini engelleyici hale geldiyse ve olumsuz etkiliyorsa, elbette uzman desteği almak gereklidir.  Korkuların çocukların yaşamlarını uzun vadede etkilemesini önlemek hepimiz için çok önemlidir.

Şerife GÖÇEMEN


It might interest you!